VE on birinci yılda, üçüncü ayda,ayın birinci gününde vaki oldu ki, bana
RABBİN şu sözü geldi:
2. Âdem oğlu, Mısır kıralı Firavuna ve onun cümhuruna de: Sen büyüklüğünle
kime benziyorsun?
3. İşte, Aşur, Libnanda erz ağacı, dalları güzel, gölgesi orman gölgesi
gibi, ve boyu yüksekti; ve tepesi bulutlar arasında idi.
4. Onu sular besledi, onu engin büyüttü; ırmakları dikilmiş olduğu yerin
çevresinde akıyordu; ve arklarını kırın bütün ağaçlarına eriştirdi.
5. Bunun için boyu kırın bütün ağaçlarından ziyade yükseldi; ve çok
sulardan ötürü dal salınca, kolları çoğaldı, ve dalları uzadı.
6. Göklerin bütün kuşları onun dallarında yuva yaptılar; ve kırın bütün
hayvanları onun kolları altında doğurdular; ve bütün büyük milletler onun
gölgesinde oturdular.
7. Ve büyüklüğü ile, dallarının uzunluğu ile güzeldi; çünkü kökü çok sular
yanında idi.
8. Allahın bahçesindeki erz ağaçları onu örtemezdi; çam ağaçları onun
kolları gibi değildi, ve çınar ağaçları onun dalları gibi değildi, güzelliğinde
Allahın bahçesinde hiç bir ağaç onun gibi değildi.
9. Onu dallarının çokluğu ile güzelleştirdim, ve Allahın bahçesindeki bütün
Aden ağaçları onu kıskandılar.
10. Bundan dolayı Rab Yehova şöyle diyor: Mademki boyu yükseldi, ve
tepesini bulutlar arasına eriştirdi, ve yüksekliği ile yüreği yükseldi;
11. ben de onu milletlerin kuvvetlisi eline vereceğim; ne gerekse elbette
ona edecektir; onu kötülüğünden ötürü kovdum.
12. Ve yabancılar, milletlerin korkunçları onu kesip attılar, ve onu
bıraktılar; dalları dağların üzerine ve bütün derelerin içine düştüler, ve
diyarın bütün vadilerinde kolları kırıldı; ve dünyanın bütün kavmları onun
gölgesinden çekilip indiler, ve onu bıraktılar.
13. Göklerin bütün kuşları onun devrilmiş gövdesi üzerine konacak, ve kırın
bütün canavarları onun dalları üzerinde bulunacak,
14. ta ki, sular yanındaki bütün ağaçlar kendi boylarınca yükselmesinler,
ve tepelerini bulutlar arasına eriştirmesinler, ve su içenlerin hepsi, onların
kuvvetli olanları yüksekliklerile dikilmesinler; çünkü onların hepsi, âdem
oğulları arasında çukura inenlerle beraber yerin derinliklerine, ölüme
verildiler.
15. Rab Yehova şöyle diyor: Ölüler diyarına indiği gün yas tutturdum; onun
için enginin üzerini örttüm, ve onun ırmaklarını alıkoydum; ve büyük suların
önü kesildi; ve onun için Libnana yas tutturdum, ve onun için kırın bütün
ağaçları baygın düştü.
16. Çukura inenlerle beraber onu ölüler diyarına indirdiğim zaman, onun
yıkılışı gürültüsünden milletleri titrettim; ve bütün Aden ağaçları, Libnanın
en seçme ve en güzel ağaçları, su içenlerin hepsi yerin derinliklerinde teselli
buldular.
17. Bunlar da, evet, onun bazusu olanlar, milletler arasında onun
gölgesinde oturanlar, onunla beraber ölüler diyarına, kılıçla öldürülmüş
olanların yanına indiler.
18. Böyle izzette ve büyüklükte Aden ağaçları arasında hangisine
benziyorsun? fakat Aden ağaçları ile beraber yerin derinliklerine
indirileceksin; kılıçla öldürülmüş olanlarla beraber, sünnetsizler arasında
yatacaksın. Firavun ve onun bütün cümhuru budur, Rab Yehovanın sözü.