VE baktım, ve işte, kerubilerin başı üzerindeki gök kubbede, gök yakut taşı
gibi, bir taht benzeyişinin görünüşü gibi bir şey onların üzerinde göründü.
2. Ve ketenler giyinmiş adama söyliyip dedi: Kerubinin altına, dönen
tekerlekler arasına gir de, kerubiler arasından iki avucunu ateş közlerile
doldur, ve şehir üzerine saç. Ve gözümün önünde girdi.
3. Ve adam girdiği zaman kerubiler evin sağında duruyorlardı; ve bulut iç
avluyu doldurdu.
4. Ve RABBİN izzeti kerubinin üzerinden yükseldi, ve evin eşiği üzerinde
durdu; ve ev bulutla doldu, ve avlu RAB izzetinin parıltısı ile dolu idi.
5. Ve dış avluya kadar kerubilerin kanatlarının sesi, Kadîr Allah söz
söylediği zaman sesi nasılsa öyle işitildi.
6. Ve ketenler giyinmiş adama: Dönen tekerlekler arasından, kerubiler
arasından ateş al, diye emredince vaki oldu ki, girip bir tekerleğin yanında
durdu.
7. Ve o kerubi, kerubiler arasında olan ateşe kerubiler arasından elini
uzatıp ondan aldı, ve ketenler giyinmiş adamın avuçlarına koydu, adam da alıp
çıktı.
8. Ve kerubilerde, kanatları altında, insan eli şekli göründü.
9. Ve baktım, ve işte, kerubilerin yanında dört tekerlek vardı, her
kerubinin yanında bir tekerlek; ve tekerleklerin görünüşü gök zümrüt taşı gibi
idi.
10. Ve onların görünüşüne gelince, dördünün de benzeyişi birdi, sanki
tekerlek içinde tekerlek varmış gibi.
11. Yürüdükleri zaman dört yanlarına gidiyorlardı; yürürken dönmiyorlardı,
ancak baş nereye yünelirse onun ardınca gidiyorlardı; yürürken dönmiyorlardı.
12. Ve bütün bedenleri ve sırtları, ve elleri, ve kanatları, ve
tekerlekler, dördünün de tekerlekleri, çepçevre gözlerle dolu idi.
13. Tekerlekler ise, ben işitirken onlara dönen tekerlekler diye çağırıldı.
14. Ve her birinin dört yüzü vardı; birinci yüz kerubi yüzü idi, ve ikinci
yüz insan yüzü, ve üçüncüsü aslan yüzü, ve dördüncüsü kartal yüzü.
15. Ve kerubiler yükseldiler; Kebar ırmağı yanında gördüğüm canlı mahluk
budur.
16. Ve kerubiler yürüdükçe, tekerlekler de yanlarında yürüyorlardı; ve
kerubiler yerden yükselmek için kanatlarını kaldırdıkça, tekerlekler de onların
yanından ayrılmıyordu.
17. Onlar durdukça, bunlar da duruyorlardı, ve yükseldikleri zaman onlarla
beraber bunlar da yükseliyorlardı; çünkü canlı mahlûkun ruhu onlarda idi.
18. Ve RABBİN izzeti evin eşiği üzerinden çıktı, ve kerubilerin üzerinde
durdu.
19. Ve kerubiler kanatlarını kaldırdılar,ve gözümün önünde dışarı
çıktıkları zaman yerden yükseldiler, tekerlekler de yanlarında idi; ve RAB
evinin şark kapısına girilecek yerde durdular; ve yukarıdan İsrail Allahının
izzeti onların üzerinde idi.
20. Kebar ırmağı yanında İsrail Allahının altında gördüğüm canlı mahluk
budur; ve bildim ki, bunlar kerubilerdi.
21. Her birinin dört yüzü, ve her birinin dört kanadı vardı; ve kanatları
altında insan ellerinin benzeyişi vardı.
22. Yüzlerinin benzeyişi ise, görünüşleri ve kendileri, Kebar ırmağı
yanında gördüğüm yüzlerdi; her biri dosdoğru olarak ileri yürüyordu.