VE yine bana RABBİN şu sözü geldi:
2. Babalar koruk yediler, ve oğulların dişleri kamaştı, diye İsrail diyarı
için bu meseli söyliyerek ne demek istiyorsunuz?
3. Varlığım hakkı için, Rab Yehovanın sözü, artık siz İsrailde bu meseli
söylemiyeceksiniz.
4. İşte, bütün canlar benimdir, babanın canı benim olduğu gibi, oğlun canı
da benimdir; suç işliyen can, ölecek olan odur.
5. Ve bir adam ki, salih olur, ve hak olanı ve doğru olanı yapar,
6. ve dağların üzerinde yemez, ve gözlerini İsrail evinin putlarına
kaldırmaz, ve komşusunun karısını murdar etmez, ve kadın kirli iken ona
yaklaşmaz,
7. ve kimseye haksızlık etmez, ancak borçlunun rehinini geri verir, ve
soygunculuk etmez, aç olana ekmeğini verir, ve çıplak olana esvap giydirir;
8. faizle para vermez, ve murabaha kârı almaz, elini kötülükten alıkor, iki
adam arasında hakikate göre adaleti yapar,
9. benim kanunlarımda yürür, ve hakkı yapmak için hükümlerimi tutar; salih
olan odur, elbette yaşıyacaktır, Rab Yehovanın sözü.
10. Fakat bu adam, zorbalık eden, kan döken, ve bunlardan birini işliyip o
vazifelerden hiç birini yapmıyan,
11. ancak dağların üzerinde yiyen, ve komşusunun karısını murdar eden,
12. düşküne ve yoksula haksızlık eden, soygunculuk eden, rehini geri
vermiyen, ve gözlerini putlara kaldıran, mekruh şeyi yapan,
13. faizle para veren, ve murabaha kârı alan bir oğlun babası olursa, o
oğlu yaşar mı? o yaşamıyacaktır; bütün bu mekruh şeyleri yapmıştır; elbette
ölecektir; kanı kendi üzerinde olacaktır.
14. İşte, bunun da bir oğlu olur, ve babasının yaptığı bütün suçları görür
ve korkar, ve bunlara benzer şeyler yapmaz;
15. dağların üzerinde yemez, ve gözlerini İsrail evinin putlarına
kaldırmaz, komşusunun karısını murdar etmez,
16. ve kimseye haksızlık etmez, rehin almaz, ve soygunculuk etmezse, ancak
ekmeğini aç olana verir, ve çıplak olana esvap giydirir,
17. düşkünden el çekerse, faiz ve murabaha kârı almazsa, hükümlerimi yapar,
kanunlarımda yürürse, babasının fesadı yüzünden o ölmez, elbette yaşıyacaktır.
18. Babası ise, insafsızca gaddarlık ettiği, kardeşini soyduğu, ve kavmı arasında
iyi olmıyanı yaptığı için, işte, fesadında ölecek olan odur.
19. Fakat siz: Babanın fesadını oğul niçin taşımasın? dersiniz. Oğul hak
olanı ve doğru olanı yaptı, ve bütün kanunlarımı tuttu, ve onları yaptı;
elbette yaşıyacaktır.
20. Suç işliyen can, ölecek olan odur; babanın fesadını oğul taşımaz, ve
oğlun fesadını baba taşımaz; salihin salâhı kendi üzerinde olur, kötünün
kötülüğü de kendi üzerinde olur.
21. Ve kötü adam işlemiş olduğu suçların hepsinden döner, ve bütün
kanunlarımı tutar, ve hak olanı ve doğru olanı yaparsa, elbette yaşıyacak,
ölmiyecektir.
22. Yapmış olduğu günahlardan hiç biri ona karşı anılmıyacaktır; işlediği
salâhta yaşıyacaktır.
23. Ben kötü adamın ölümünden mi zevk duyarım? daha ziyade yollarından
dönüp yaşamasından değil mi? Rab Yehovanın sözü.
24. Fakat salih adam salâhından döner, ve kötü adamın işlediği bütün mekruh
şeylere göre kötülük eder de, yaşar mı? Onun işlemiş olduğu bütün salah
işlerinden hiç biri anılmıyacaktır; işlediği hainlikte, ve işlediği suçta,
onlarda ölecektir.
25. Fakat siz: RABBİN yolu doğru değil, diyorsunuz. Ey İsrail evi, şimdi
dinleyin: Benim yolum mu doğru değil? doğru olmıyan sizin yollarınız değil mi?
26. Salih adam salâhından döner, ve kötülük eder, ve onlarda ölürse,
işlemiş olduğu kötülükte ölür.
27. Kötü adam da işlemiş olduğu kötülükten döner, ve hak olanı, ve doğru
olanı yaparsa, o adam canını yaşatır.
28. Mademki görüyor, ve işlediği bütün günahlardan dönüyor, elbette
yaşıyacak, ölmiyecektir.
29. Ancak İsrail evi: Rabbin yolu doğru değil, diyorlar. Ey İsrail evi,
benim yollarım mı doğru değil? doğru olmıyan sizin yollarınız değil mi?
30. Bundan dolayı, ey İsrail evi, size, herkese kendi yollarına göre
hükmedeceğim, Rab Yehovanın sözü. Dönün, ve kendinizi bütün günahlarınızdan
döndürün de, fesat sizi helâke düşürmesin.
31. İşlemiş olduğunuz günahların hepsini üzerinizden atın, ve kendinize
yeni yürek ve yeni ruh yapın; ve niçin ölesiniz, ey İsrail evi?
32. Çünkü ölen adamın ölümünden ben zevk duymam, Rab Yehovanın sözü; öyle
ise, dönün de yaşayın.